Liseden üniversiteye geçerken genelde bir heyecan kaplar içini tıpkı lisenin ilk yıllarında yaz tatili bitip yeni bir yıla geçiş yapıyormuş gibi peki benzeyen bu duygu dışında farklı olan yönleri neler ?
İlk olarak lisedeyken derslerin takibinde öğretmenlerimiz yardımcı olabilirler, sürekli iletişim halinde olabilmek kolaydır, bizim stres, duygu gibi durumların derslerimizi etkilediği durumlarda öğretmenlerimiz bizimle üniversitedekilere nazaran daha fazla ilgilenirler. Ama üniversitede durum böyle değil.
Sorumluluk tamamen sende oluyor ve senin dışında herhangi biri senin yerine bir şeyi takip edip sana söylemiyor. Burada lisedekine kıyasla yakın arkadaşınızın önemi çok daha büyük oluyor. Sınav döneminde, derslere katılmada, not alma gibi konularda lisedeki gibi hoca sizi dürtmez dinlemek istemiyorsan ya dersten çıkarsın ya da derse gelmezsin ve bunu yaptığında kimse sana soru sormaz.
Tamamen sebebiyle de sonucuyla da sen ilgilenirsin, tabii bu şekilde süreklilik olursa sonucunun okul başarısı ve üniversiteyi doğru kullanma bakımından ne kadar faydalı olacağı meçhuldür.
Lise Ve Üniversitede Yoklama
Lisede yoklama alırken isminiz okunduğunda “burda” demeniz halinde derste var sayılırsınız. Üniversitede bu resmidir ve imza kağıdı ile kontrol edilir. Sınıfta hoca tarafından her derste verilen imza kağıdına imza atarak derse katılım sağladığınızın tespiti yapılır.Bu duruma istinaden bazı fakültelerde derslerde yoklama alınması dersi veren öğretim görevlisinin inisiyatifindedir.
Kitaplar Ve Not Alma
Lisede iken MEB tarafından verilen kitaplar vardır, bu kitaplar üzerinden dersler işlenir yani okula başladığınızda elinizde direkt bir kaynak ile başlarsınız. Tabii hocaların bazıları MEB kitabı üzerinde durmak yerine daha çok dışarıdan soru veya konu anlatımlı soru bankası üzerinden de dersi işleyebiliyor.
MEB’in kitabı da bir yandan ödevlendirme gibi durumlarda kullanılabiliyor. Ancak üniversitede durum böyle değil, başladığınızda size herhangi bir kaynak kitap verilmez. Tamamen çantanız boştur. Genelde ilk derslere defter ve kalem ile gidilir yani sadece not almak için, eğer hocanız izin veriyorsa tabletinizi de defter olarak gerekli uygulamalar dahilinde kullanabilirsiniz.
İlk dersten sonra hocanız kaynak kitap önerisinde bulunabilir. Dersi bu kitaptan işleyeceğim alıp almamak size kalmış, arkadaşınızda varsa takip edebilir, fotokopisini çektirebilir eğer fiyatı pahalıysa ikinci elini de alabilirsiniz.
Kaynak kitaptan işliyor olmak bir yana hocanın derste anlatımları bir yana hangisine hoca daha çok önem verip sınavda net olarak hangisinden soruyorsa tabii ki ona ağırlık vermek faydalı olacaktır.
Sınavlar Ve Puanlama
Üniversitede sınavların isimleri liseye göre birinci ikinci sınav olmaktan çıkar ve Vize sınavı, Final sınavı haline gelir. Tabii ki tek farklılık sınav isminin değiştirilmesi değildir. Bu sınavlarda puanlama sistemleri de üniversiteden üniversiteye farklılık göstermektedir. Bazı okullarda çan eğrisi sistemi vardır bazı okullarda geçme notu diğerlerinden farklıdır, aldığınız puanların harf notu üzerinde karşılıkları vardır ve kalıp geçmenizi harf notuna göre öğrenebilirsiniz.
FD ve FF dersten kaldığınız gösterir bir de puanlamanın harf notu karşılığında koşullu geçme ibaresi vardır o da DC ve DD olarka ifade edilir ancak farklılık gösterebilir. Dersi geçmek ve mezun olmak için de liseden farklı olarak bazı kurallar vardır. Ortalamanızın en az 2.00 olması gibi. Vize ve final sınavına dönecek olursak bazı üniversitelerde sınavlarda vize notunun %40’ı final puanının ise %60’ı ele alınarak toplanır ve geçip geçmediğiniz belli olur. Bu durumda da bir koşul vardır.
Vize sınavından 100 almış finalden de 40 alarak dersi geçeceğinizi düşünebilirsiniz ancak durum öyle değildir. Örnek olarak Bursa Uludağ Üniversitesinde bu durum geçerlidir. Vizeniz 100 de olsa final sınavınız 50’nin altında ise direkt olarak bütünlemeye girmeniz gerekir çünkü final notunun 50’nin altında gelmesi sizi direkt dersten bırakır.
Bu gibi koşulları iyi öğrenmekte yarar vardır. Aksi takdirde bilmeden beklemediğiniz durumlarla karşı karşıya kalarak okulunuzu uzatabilir veya büte kalabilirsiniz.
Üniversite Toplulukları Ve Programlar
Lisede dahil olup düzenli olarak etkinliklere katılabileceğiniz pek te bir topluluk yoktur. Ancak Tübitak gibi programlara başvurarak bu gibi alanlara dahil olabilirsiniz ancak üniversitede durum böyle değildir. İlgi alanınız neyse onunla ilgili bir topluluk bulabilir, yoksa talebe bağlı olarak siz kurabilir ve birçok aktivite ile öğrencilik hayatınıza eğlence ve değer katabilirsiniz. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız Fotoğrafçılık Kulübüne, doğa sporları ile ilgileniyorsanız bununla ilgili kulübe katılım sağlayarak aktiviteler yapabilirsiniz.
Bir de liseden farklı olarak Erasmus, Mevlana, Farabi, WAT gibi programlar vardır. Sizin yurtdışında tecrübe edinmenizi sağlayacak, veya yurtiçinde bir değişim programına katılarak bölümünüzü bir süreliğine farklı bir üniversitede okumaya imkan tanıyan programlar vardır. Bu programların şartlarını biliyor olarak öğrenmek isterseniz blog yazılarımızda mevcuttur.
Proje Geliştirme Alanı
Üniversitede proje geliştirmek için başvuru yapabileceğiniz ve dahil olabileceğiniz alanlar fazladır. Bunlardan bir tanesi de BAP yani bilimsel araştırma projeleri’dir. BAP’ın çeşitli şartları ve durumları vardır. Projeniz varsa bu koşullara uyum sağladığınız bir alanda hocalarınızın önderliğinde dahil olarak çalışma sürdürebilirsiniz.
Bu yazıda lise ve üniversitenin farklarına değindik. Çok bariz ve bilinen basit özelliklerdense daha çok üniversitede öğrenim gören kişilerin radarına takılan içeriklere yer vermeye çalıştık aklınıza takılan konular için Kampüs Sözlük yönetimi ile iletişime geçebilirsiniz.
